DENETİM ALANINDA BİREYSELLİK İKİLEMİ…

Meslektaşlarım da çok iyi bilirler ki, özellikle şahsım olarak toplana-dağıla muhabbetini seven biri değilim.. Paylaşım ve yazılarımdan da çıkarımınızla üzerine fokuslandığımız bir pozisyonun hemen kararlarını alarak bir ne idüğü belirsizlikten kurtularak harekete geçen örgütlü bir devinimi isterim..

     Klavye silahşörü olan kerameti kendinden menkul insanlar bu duvarlarda veya her bir tarafta yazar ve çizerler.Ve fakat iş pratiğe döküldüğü vakit kırk takla ile kaygan zemin de kaypaklık ederler.Hatta moderatör oldukları face sayfalarından dahi Sizi silerler..Yazıktır, günahtır.Akıl okumaya çalıştıkça yanlış yaptığımızın farkında değiliz.Bu sebeple, doğru yolculuğa yanınızda devamlı küsen ile değil Sizi anlayanlar ile yüreğinize hükmedenler ile çıkmanız lazım.
Meslek ve meslektaş aşkı ile yanan her rengin her insanda olan farklı durumu ile bilinirliğin olduğu, gerçek manada kırık camlar teoremi gibi sosyolojik ve tasarım boşluklarına hayır diyecekleri bulmak kolay olmuyor..Menfaat çakışmalarında silik tiplerin ne kadar egolarını parlatma gayretlerini iğrenç bir filmi izler gibi izliyorsunuz.
     Birilerine veya bir yerlere bağlı değilsen onların gözünde yoksun..
Tüm bunların örgütlü toplum için varlıklarını kabül etseniz dahi, yaklaştıkça, örgütlü toplum faslının tıpkı üst bezirganlara hizmet olduğunu farkederek far yemiş tavşana dönüşüyorsunuz.
Mesela bir dernek var biz şucu değiliz dedikçe aslında ne kadar ocu olduğunu görüyorsunuz..Kimse ne başkanını tanır ve nede icraatı vardır.Ama vardır.Boşluk doldurulur ana hizmet ise siyasi gruba ithaf edilir..Bunun gibi aşikarları da cabası..
Ben farklıyım derseniz yalnız savaşcı gibi ne kadar savaşabilirseniz o kadar la kalmaktasınız.Yanınıza gelmeleri için bile, korkuların algısında mücadele etmek ve şahlandırmak gayretine enerjiniz gitmekte..
     Tüm bu fasılların ardından tekrar denetim alanına dönecek olursak;
bireysel denetimin realite olan gölgesinde, asıl bu denetim şeklinin neden vazgeçilemediği gerçeğine bakalım..
Anadoluluk kavramının içine doğru eğildikçe, ataerkil bir yapı ve sonra feodolite düzeni hasılı hülasa birlik anlamında az olsunda benim olsun anlayışında bireyciliğin yattığını görürsünüz..
Ortaklığı bilmeyen bir bireye ekip ruhunu aşılamak ve onu şirketleşme sürecine alarak, güçlü sermayeli denetim şirketleri kurdurtmak çok zordur..Dolayısı ile bu algının değiştirilmesi ve yeni jenerasyonun bu konulara eğilerek evrilmesi için gereken bir dizi eğitim ve dahi öğretim çalışmalarını yapmak gerekir.Yani sınavı hedef alan bir eğitim politikası yerine geleceğin aydınlık yüzünü oluşturacak ve örümceklerin temizlenerek berrak güneşe doğru yürüyen toplum anlayışına yönelik, milli politika odaklı çalışmalara serfiraz etmemiz muhakkak ki şarttır.
Bil vesile bilinmesi gereken, AB yönergeleri ve tüm düzenleyici kanun ve tebliğlerde v.s. bir kişinin en az 20 metrekare de çalışma standardı varken ve en az bir denetim şirketin de 6 kişilik ekibin istihdam edileceği yer belirlenirken bireysel denetimi hangi akla izan savunur insan?
     Tam tasdik veya o veya şu şekilde olsun YMM nerden böyle bir çıkarım ile kapsamında olan firmaya denetim yapabilir ki..Kayıtlamayı yapmadığı için..Peki kayıtlamayı bilmeyen biri sırf tablolarla denetim yaptığını nasıl izah edebilirsinz.Dolayısı ile bir çok büyük yolsuzlukta mahkeme edilmiş kamuya mal olan davaların denetimi (tam tasdik) YMM kontrolünde değilmiy di..Biri birilerini kollayarak birbirlei içinde iş paslayıp da kanunu delerek her türlü denetlemeyi ve tam tasdik v.s. işler yapılıyor.
Yani bu uyanıklar menfaatler bir olduğunda ekip olabilmeyi öğrenmişler.Öyle değil mi?
O zaman tam da zamanı değil mi şu çağrının,
Sözleşmelerini by pass ederek “defter tutma hizmetleri hariç” ” müşavir hizmeti ” verilecek diye sözleşmeleri düzenleyin sevgili meslektaşlar..
Cesaretle düzenleyin ama..Muhasebesi tutulmayan bir ekonomiye nasıl ders verilir inadında düzenleyin..
Bakın neler olacak..Şimdi tahayyül edin..
Kayıtlamanın da denetlemesini yapan bir denetim de ucube uydurma olan bir kamuoyundan gelenlere icat edilmiş sözüm ona bir meslek nasıl yerlere yatar..(!)Tahayyül edin..
Kendi aralarında dahi SMMM ‘den gelen YMM ‘lere nasıl bir bakış açısı ile yaklaştıklarını hepimiz bilmekteyiz.Küçük görme, aşağılma, itibarsızlaşıtrma ve dahi 6 bacaklı tarifi ile doğru tanım yaparak yazıyorum böcek gibi görme..
    Kaldırılması gereken bir oluşum, YMM..Ve fakat dikkat edin SMMM ‘lerde hiç suç yok mu?
Sınava girerek bu YMM ‘liğe taşeron olan da biz değilmiyiz..
YMM distopyasına karşı ne yaptık Allah aşkınıza ???
Sürç-i lisan etmedim,içimden geleni yazdım..
Varın sağlıcakla kalın..
Selam,Saygı ve Sevgi ile..

SELAHATTİN İPEK

SMMM-BAĞIMSIZ DENETÇİ